Haber

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye ve Cibuti’nin stratejik konumda bulunan ülkeler olduğunu belirtti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye ve Cibuti’nin stratejik konumda ülkeler olduğunu belirterek, “Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’nda sorunlar var. Bu nedenle alternatifler üzerinde birlikte çalışmalıyız.” söz konusu.

Uraloğlu, Türk ve Cibuti iş adamlarının buluştuğu Cibuti Palace Kempinksi Otel’de çalışma toplantısına katıldı.

Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) ve Cibuti Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte konuşan Uraloğlu, iki ülkenin yüzyıllardır hukuklarının olduğunu söyledi.

Uraloğlu, özellikle son 10 yılda önemli ilerlemeler kaydedildiğine dikkat çekerek, “Bu sürecin daha hızlı ilerleyeceğine ve ülkelerimiz adına güzel sonuçlar vereceğine inanıyorum. Türkiye özellikle son 21 yılda çok büyük işler başardı. gerçekten dünya liginde istenilen noktaya çok hızlı ulaşmış bir ülke. Ülkemiz Asya ile temas halinde.” “Avrupa arasında geçiş noktası olarak tanımlandı ama ülkemizin aynı zamanda Asya, Avrupa ve Afrika arasında da önemli bir köprü olduğunu biliyoruz.” dedi.

Uraloğlu, Türkiye’nin komşularının çıkarlarını koruma konusunda önemli ilerleme kaydettiğini belirtti.

İş insanları için bürokrasiyi azaltan, yatırımcıların işini kolaylaştıran ülkelerin ticari yatırımlardan daha fazla pay aldığını vurgulayan Uraloğlu, şöyle devam etti:

“Dolayısıyla ülkelerimizle bu ticareti, alışverişi, yatırımları kolaylaştırmak için bürokrasiyi azaltmaya çalışmalıyız. Sırf bu süreçleri azaltmak için Türkiye’de doğrudan Cumhurbaşkanımıza bağlı bir Yatırım Ofisi kuruldu. Türkiye’de iş yapacak kişiler ulaşabilirler. Karşılaştıkları sorunlardan biri de “Varsa analiz noktasına getirilmeye çalışılıyor. Belki Cibuti’de de benzer bir süreç işliyor. Eğer durum böyle değilse, bunun uygulanması gerektiğini tüm heyetlere bildirmek isterim.”

Türkiye’de yatırım fırsatları

Uraloğlu, Türkiye’nin dünyanın her yerinde olduğuna dikkat çekerek, Türk Hava Yolları’nın 130 ülkede 343 noktaya uçtuğunu, 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkeye ulaşılabildiğini söyledi.

Türkiye’nin 40 trilyon dolarlık gayri safi milli hasıla ve yaklaşık 8,5 trilyon dolarlık ticaret hacminin merkezinde yer aldığını belirten Uraloğlu, “Bunu hem kendi ülkemizin çıkarları hem de ülkemizin çıkarları açısından çok değerli buluyorum. Dost ve komşu ülkeler.” İfadesini kullandı.

Türkiye ve Cibuti’nin stratejik konumuna değinen Uraloğlu, şunları söyledi:

“Birlikte kuracağımız ortaklık tüm ülkelere, tüm coğrafyaya yayılacak. Bugün Kızıldeniz’de, Süveyş Kanalı’nda sorunlar var. Öngörülemeyen bir ortam bir anda gelişti. O yüzden alternatifler üzerinde mutlaka birlikte çalışmamız gerekiyor. Alternatif ulaşım yolları diğer ulaşım yollarından farklı: “Diğer ticaret yollarından yük alınmasına gerek yok, yeni yüklerin alınması yeterli olacaktır. Bu nedenle alternatifleri arttırmamız faydalı olacaktır.”

“Kazan-kazan” politikasına vurgu

Uraloğlu, iki ülkenin ticaret hacmine dikkat çekerek, mevcut potansiyelin arttırılması gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin sömürgeci bir ülke olmadığını vurgulayan Uraloğlu, “Kimse bizi sömürmedi. Dolayısıyla tüm çıkarlarımız karşılıklı çıkar ve kazan-kazan siyasetine dayanıyor. Bu anlamda Cibuti ile ilişkilerimizi bundan sonra da daha hızlı sürdüreceğimize inanıyorum. bu süreç.” söz konusu.

Türk firmalarının Afrika’da yaklaşık 10 milyar dolar yatırım yaptığını, yaptıkları iş miktarının da yaklaşık 87 milyar dolara ulaştığını belirten Uraloğlu, şöyle konuştu:

“Cibuti’ye baktığımızda bu rakam daha mütevazi. 21 projeyle yaklaşık 206 milyon dolar değerinde bir projeyi hayata geçirdik. Bu da demek oluyor ki burada daha ciddi ilerleme kaydetmemiz gerekiyor. Bunun önünde aşılması gereken en büyük sorun ise, Yatırımcılarımızın karşılıklı işlemlerinin hızla tamamlanması mutlaka olacaktır.”

Uraloğlu, Türkiye’nin Cibuti’de enerji ve madencilik alanında güzel işler yapabileceğine dikkat çekerek, iki ülke arasındaki çifte vergilendirme uygulamasının kaldırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

“İki ülke dostluk bağlarını fırsata çevirmeli”

Cibuti Ticaret ve Turizm Bakanı Muhammet Warsama Dirieh, ülkesinin turizm alanında potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, ticaret hacminin 10 yılda 4 katına çıktığını söyledi.

Standardizasyon ve kalite alanında iki ülke arasında mutabakat zaptı imzalandığına işaret eden Dirieh, “Gıda güvenliği önem verdiğimiz bir konu. Kızıldeniz’de yaşananlar gıda alanında büyük sıkıntılara yol açtı. gıda, un ve makarna. Bu anlamda iki ülkenin mevcut dostluk bağlarını kullanarak fırsatları fırsata dönüştürmesi gerekiyor.” .” söz konusu.

DEİK Türkiye-Cibuti İş Kurulu Lideri Volkan Kazova, liman ve altyapı yatırımlarının artmasıyla Türk iş dünyasının Cibuti’nin modernleşme sürecinde önemli rol oynayacağını belirterek, “Cibuti’nin Cibuti’nin ticaret ve finans merkezi olacağına inanıyoruz. Doğu Afrika, jeotermal ve yenilenebilir enerji potansiyeline sahip. “Bu alanda Cibuti ile iş birliği yapabiliriz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu